Kriz Döneminde İçerik Pazarlaması

İçerik pazarlaması, markaların kitlesi ile iletişim kurmasını sağlayan önemli bir stratejidir. Kriz döneminde içerik pazarlaması müşterilerle bağ kurmak ve etkili iletişim sağlamak için bazı detaylara dikkat etmek gerekir. Beklenmeyen anda ortaya çıkan olağanüstü durumlar iletişim ve pazarlama planlamalarında değişiklik yapmayı zorunlu hale getirir. Bu makalemizde markanızın kriz zamanlarında müşterileri ile bağ kurmak için nasıl bir iletişim tekniği uygulaması gerektiğini inceleyeceğiz.

Kriz Döneminde İçerik Pazarlaması
Kriz Döneminde İçerik Pazarlaması

Krizi Kabul Etmek

İlk yapılması gereken durumu kabul etmektir. Yaşanılan krizin insanların hayatında nasıl bir etki yarattığını analiz etmek, hızlı aksiyon almak, empati kurmak ve değer yaratan bir duruş sergilemek için durumu kabullenmek önem taşır. Sıradışı olan bu durumu kabul eden markalar insanların yanında olabilir. Ürün ve hizmetlerini krizin gerektirdiği yükümlülüklere uygun hale getirebilir. Örneğin; pandemi döneminde hastalık bulaşma riskini azaltmak için perakende mağazaları hızlı bir şekilde online satış noktalarına dönüştü. Bu sayede müşterilerinin ürün ve hizmete güvenli bir şekilde ulaşmasını sağladı. Kriz durumu erken kabul edilirse gerekli uyarlamalar da yüksek hızda yapılabilir. 

Değer Sağlamak

Kriz anlarında insanların beklentileri ve ihtiyaçları değişir. Markanızın müşterileri ile bağlantı kurabilmesi için değer odaklı içerikleri her zamankinden daha fazla öne çıkarması gerekir. Krizin yapısına göre insanların hayatında fark yaratan önemli bilgileri ve yöntemleri anlatan içerikler sunabilirsiniz. Örneğin; Covid-19 salgını sırasında fitness şirketleri evde egzersiz tekniklerini anlatan blog gönderileri ile müşterilerine aktif kalmanın yollarını anlattı. Bu sayede olağanüstü durumlarda bile iletişim halinde olmayı başarabildi.

Yaşanılan afet, salgın, ekonomik kriz gibi beklenmeyen durumlarda müşterilerinizin hayatında fark yaratan noktaları değerlendirebilirsiniz. Sektördeki uzmanlığınızı güncel duruma uygun hale getirmek müşterilerinizin zor zamanları daha kolay atlatmasına yardımcı olur.

Değer sağlamak adına yapılabilecek en önemli adımlardan biri; ürün portföyünü uygun hale getirmek. İnsanların bu kriz döneminde markamızın hangi ürününe daha çok ihtiyaçları var? Üretim hattımız şu an ihtiyaç duyulan hangi ürünü hızlıca üretebilir? Lojistik ağımız hangi noktalarda yardım sunabilir? Devlet kurumları ile birlikte çalışarak hangi alanlarda fark yaratabiliriz? gibi değer odaklı sorularla markayı kriz anlarında müşterilerin hizmetine sunmak kritik önem taşır.

Toplum, karşılıklı dayanışma ile ayakta durur. Markalar, normal dönemde kar etmeye, kitle oluşturmaya odaklandığı gibi kriz zamanlarında kitlesine sektörünün ve ekonomik şartlarının elverdiği düzeyde destek olmalıdır. Kurumlar toplumsal sorumluluk bilinci taşımalıdır.

Özgün Olmak

İnsanlar markalara güvenmek ister. Özgün ve şeffaf bir anlayışla yönetilen markalar kitlesine her durumda güven verir. Kriz dönemlerinde markanızın nasıl etkilendiğinden, gerekli aksiyonları nasıl aldığınızdan ve bu zor zamanda ne gibi yardımlar yaptığınızdan bahsetmeniz gerekir. Değer odaklı çalışmalarınızı kitlenize sunmanız müşterilerinizin yanında olduğunuzu gösterir. 

İnsanların kişisel güvenlikleri sağlandıktan sonra ortaya çıkan endişe, finansal sorunlardır. Marka olarak müşterilerinizin finansal sorunlarına destek olmanız önemlidir. Kitlenizin mali sorunlarına esnek çözümler sunmak hem sorumluluk sahibi olduğunuzu gösterir hem de insanların size güvenmesini sağlar. Ödeme zamanlarının uzatılması, gecikmelerde ceza uygulanmaması, ürün ve hizmetin fiyatında indirim yapılması, bazı hizmetlerin ücretsiz sunulması gibi aksiyonlar ile müşterilerinizin finansal endişelerini azaltabilirsiniz.

Kriz Dönemlerinde İletişim Araçlarının Kullanımı; E-Posta, Blog ve Sosyal Medya

Markanızın kitleyle bağlantısını canlı tutmak için zor dönemlerde etkili bir iletişim stratejisi benimsemeniz gerekir. Çift yönlü ve değer odaklı bir iletişim anlayışı ile kitlenize her durumda yanında olduğunuzu hissettirmeniz önemlidir. Kriz dönemlerinde e-posta, blog ve sosyal medya kanallarında iletişim nasıl olmalı birlikte inceleyelim.

E-Posta

Olağanüstü durumlarda e-posta iletişimi öne çıkar. Müşterilerinize göndereceğiniz e-postaların açık ve sade bir dil ile hazırlanması gerekir. Kriz dönemi için karar aldığınız politikaları, güncel uygulamaları, ürün ve hizmet avantajlarını net bir şekilde anlatmanız önemlidir. E-posta, sadece müşteriler ile değil çalışanlar ve paydaşlar ile iletişim kurmak için kullandığınız araçların başında yer alır. Bu nedenle zor dönemlerde e-posta şablonlarına ekstra özen göstermeniz ve gereken güncellemeleri yapmanız kritik önem taşır.

Blog

Markaların kriz döneminde yaptığı yardım ve çalışmaları detaylı bir şekilde anlatması için blog gönderileri etkili bir araçtır. Doğal afet, salgın, ekonomik kriz, savaş gibi kriz anlarında blog gönderileri insanların ihtiyaç duyduğu temel bilgileri içermelidir. Kişisel güvenliğin sağlanması için yapılması gerekenler, psikolojik destek içeren yöntemler, yaşam kalitesini yükseltmek için kullanılabilecek uygulamalar blog gönderileri ile anlatılabilir.

Sektör uzmanlığınızı krizin yapısına uygun hale getirmek ve müşterilerinizi bu zor dönemde yalnız bırakmamak için blog sayfanızı güncel tutmanız önemlidir. Yüksek trafik alan blog sayfaları krizin doğasına uygun içerikler paylaşarak toplumun bilinçlenmesine yardımcı olur.

Sosyal Medya

Kriz dönemlerinde yaşanan bilgi kirliliğini önlemek için sosyal medyanın doğru ve etkili kullanılması önem taşır. Gerçek zamanlı olarak geniş kitlelere ulaşmanızı sağlayan sosyal medya kanalları değerli bilgileri sunmanız için idealdir. Beklenmedik durumlar için sosyal medyanızı etkili kullanmayı öğrenmeniz gerekir. Devlet kurumlarının paylaştığı doğru bilgileri kitlenize ulaştırmak, yardım kampanyalarınızı desteklemek, insanlarla birebir konuşabilmek için sosyal medya önemli bir araçtır. Devlet bilgi sitelerine ve ruh sağlığı kaynaklarına yönelik bağlantılar paylaşmak, değerli kısa bilgiler ile müşterilerin güvende kalmasına yardımcı olmak, ilgili kişilere ulaşabilmek için sosyal medyanın gücünden faydalanabilirsiniz.

Sonuç

Kriz dönemlerinde iletişim pazarlamadan yardım etmeye doğru evrilir. Markalar kitlesine ve topluma ne kadar yardım edebiliyorsa o kadar ön plana çıkar. Sosyal sorumluluk anlamında hızlı davranan markalar uzun dönemli kaliteli bağlar kurmuş olur. Küresel anlamda hizmet ve ürün sunan markalar faaliyet gösterdikleri coğrafyalarda yaşanan toplumsal olaylara karşı duyarlı yaklaşmalıdır. İş yaptıkları topluma karşı bilinçli ve sorumlu olan markalar duyarlı bir yaklaşım sayesinde daha başarılı sonuç alabilir.

Günümüz müşteri profili şeffaf ve gerçek anlamda değer sağlayan markaları tercih eder. Beklenmedik anlarda meydana gelen durumlar için markaların sorumluluk hissetmesi ve topluma yardım etmeyi birinci görevi sayması çok önemlidir. Fark yaratan; değer odaklı iletişim ve fayda odaklı üretim anlayışıdır.